2018 Yılında Raflarda Yerini Alan Masal Kitapları
Herkese yeniden merhaba, bir yılın daha sonuna yaklaşırken sizler için 2018 yılında raflarda yerini alan masal kitapları listemle yeniden karşınızdayım. Geçtiğimiz yıl gibi bu 2018 yılı da masallar için bereketli bir yıl oldu diyebiliriz aslında. Gün geçtikçe masala karşı ilginin büyüdüğünü hepimiz görebiliyoruzdur artık. Bunun yayın dünyasına etkisi de aynı ölçüde hissedilir durumda. Aşağıda göreceğiniz uzun liste de 2018 yılında bizlerle buluşan masal kitaplarından oluşuyor. Lafı kelimelerle çok uzatmadan listeye geçsem iyi olur sanırım.
Türklerin Şeytani Masalları Türk Masal ve Efsanelerinde Demonik Varlıklar
Türklerin Şeytani Masalları sevgili arkadaşım Seçkin Sarpkaya’nın uzun zaman süren araştırmalarının sonucu ortaya koyduğu güzel bir çalışma. Kitap Türk masallarında adlarını sıkça duyduğumuz şeytani yaratıkların incelenmesinden uluşuyor. Geçtiğimiz yıl Karakum Yayınevi etiketiyle raflarda yerini alan Türklerin Şeytani Masalları’nda Şahmeran’dan Albastı’ya uzanan geniş bir yelpazede masalsı canavarlarla karşılaşabilirsiniz.
Kitabın Tanıtımı
Türk halk inançlarındaki korkutucu figürlerin bilinen örnekleri hayli köklü ve geniş bir konunun görünen yüzüdür. Dışarıdan bakan bir göz bu köklerin mecrasını takip ettikçe, geçtiği coğrafyaları, temas ettiği kültürleri gördükçe karşısına çıkan isimler, tabirler ve hikâyeler karşısında hayranlığı ve ürpertiyi aynı anda yaşayacaktır.
Okuyucu, Seçkin Sarpkaya’nın “Türkiye Sahası Masal ve Efsanelerinde Demonolojik Varlıklar” adlı araştırmasının rehberliğinde insanın hem merak duygusunu hem de korkularını kamçılayacak bu zengin sahayı ziyaret etme olanağı buluyor.
Bu kitap halk bilimi araştırmacıları ve halk bilimi dersi alan öğrenciler kadar Türkiye sahasındaki bir masalın, efsanenin ardına takılıp başka diyarların, uzak ama tanıdık kültürlerin etkisini keşfetmek, masalların ve efsanelerin arasında dolaşmak isteyenlerin, devlerin, perilerin, ejderhaların, cinlerin izinden gidebilecek meraklı okurların, duvarda asılı Şahmaranların, fırtınalı gecelerde kükreyen cadıların, gelinlerin canını çalan alkarılarının hikâyelerini öğrenmek isteyen okurlar için de önemli ve hayli zengin bir araştırma.
Mehmet Berk Yaltırık
“Yedikuleli Mansur”un yazarı
Türk Dünyası Masal Araştırmaları (Tastarakay’dan Keloğlan’a)
2018’de raflarda gördüğümde gözümün dönmesini sağlayan kitap Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü tarafından yayımlandı. Kitap adından da anlaşılacağı üzere Türk dünyasının en meşhur süper kahramanı Keloğlan’ı masaya yatırıyor. İyi de bir çalışma ortaya çıkıyor.
Kitap Tanıtımı
Masallar, yazılı kültürün yaygın olmadığı eski çağlarda geniş halk kitleleerinin hâl, geçmiş ve geleceğe ait algı, duygu, düşünce, hayal ve beklentilerini yansıttığı ananim bir türdür. Türk Dünyası Masal Araştırmaları, Türk dünyası masalları üzerine uluslararası nitelikte ilk kez düzenlenen sempozyumda sunulan bildirilerden oluşmaktadır. Söz konusu bildirilerde Türk boylarına, topluluklarına ait masalların özellikleri incelenmiş ve genel yapıları açıklanmaya çalışılmıştır.
Kara Karga Masal Kitapları ( Hint, Japon, İran2, Viking,)
Bu serinin kitaplarını görmeye hatta yayınevi tarafından ardı ardına raflara çıkmaya başlayınca itiraf etmeliyim ki heyecanlanmaya başlamıştım. Sonrasında kitapların beklediğim kadar iyi olmaması hevesimi kaçırmadı da değil. Bir süre sonra fark ettim ki yayınevi sanırım Amerika ya da İngilteredeki bir serinin yayın haklarını alıp ingilizceden dilimize çevirmiş. İşin aslı serideki masallar kötü olmasa da çok iyi diyemeyebilirim. Anlatımın basitliği, hikayelerin neredeyse vasata inmesi ilk baştaki heyecanımı iç burukluğuna çevirdi. Ama kitaptır masaldır ayırmam arşivde bir yere illa kaldırırım.
Seri kalabalıkça olduğu için tanıtım kısmını tek tek buraya taşıyarak yazıyı gereksiz uzatmayacağım. İsteyenler yayıncı veya alışveriş sitelerinden kitaplar hakkında detaylı bilgi edinebilirler. Bunun yerine bu sene raflarda yerini alan kitapları aşağıya ekliyorum
Hint Masalları
Japon Masalları
İran Masalları 2
Viking Masalları
Bu yıl bitmeden seriye yenileri eklenir mi bilmiyorum. Ama bildiğim yeni çıkan kitabı da arşive eklemek zorunda olacağım 🙂
İskandinav Mitolojisi
İthaki bu yılın en güzel kitabını bizimle buluşturdu diyebilirim. Uzun zamandır gözlerimizin yollarda olduğu bu Neil Gaiman kitabı geç de olsa güzel bir edisyon ile raflarda yerini aldı. Edebiyatın rock yıldızı Gaiman mitoloji bilgisini edebiyatla buluşturup masalsı bir kitapla karşımıza çıkmış. Biz de alıp okumak kalmıştı. 2018’in en tatlı sürprizi olan İskandinav Mitolojisi’ni almayı unutmayın derim.
Kitabın Tanıtımı
Neil Gaiman, eserlerinde fantastik diyarlar yaratırken kadim mitolojilerden her zaman ilham alan bir yazar olmuştur. Şimdi ise dikkatini bu diyarların kaynağına yöneltiyor ve destansı kuzey masallarını kendine has üslubuyla anlatıyor.
İskandinav Mitolojisi’nde yazar mühim İskandinav tanrılarını tasavvur ederken mitlerin aslına sadık kalıyor: Odin, Yüceler Yücesi, bilge, cüretkâr ve kurnaz. Thor, Odin’in oğlu, muazzam kudretine rağmen tanrıların en bilgesi olduğu söylenemez. Ve Loki, Odin’in kan kardeşi, oyunbaz ve önünde kimsenin duramadığı bir düzenbaz.
Gaiman, eski çağa bu ait hikâyeleri tıpkı bir romancı gibi ele alıyor; hikâyeler efsanevi dokuz âlemin yaratılışından başlıyor ve tanrıların, cücelerin, devlerin maceralarıyla devam ediyor. Thor’un çekicinin nasıl çalındığından, içenlere şairane ilhamlar veren bal şarabının kaynağının ne olduğuna kadar pek çok mit Gaiman’ın nüktedan cümleleriyle yeniden hayat buluyor. En nihayetinde her şey tanrıların alacakaranlığında doruğa çıkıyor: Ragnarök’te…
“Gaiman’ın her zamanki gibi yalın ve su gibi akan kelimeleri ortaçağ metinlerinin dramatik gücünü yansıtmayı başarıyor. Hikâyeleri anlatma tarzı yediden yetmişe herkese uygun ve bu hem yerinde hem de akıllıca bir hamle.”
– Ursula K. Le Guin –
“İskandinav Mitolojisi’nde Gaiman eski mitleri öyle canlı anlatmış ki okurken yatak odam Valhalla’ya dönüşecek sanmaya başladım. Cüceler, devler ve yaratıklar da dahil tüm İskandinav panteonunu bir film ya da roman gibi işliyor. Ne yalan söyleyeyim, kendime göğüs zırhı sipariş etmeme şu kadar kaldı. Takdiminde Gaiman’ın da dediği gibi, bu öyküler dünyayı yaratan ateş ve buzdan başlayıp dünyayı sona erdiren ateş ve buza giden yolculuğu anlatıyor.”
– Lidia Yuknavitch –
“Bu kitap sayesinde, çocukken severek okuduğum mitler yeni nesle, baştan keşfedilmek üzere anlatılacak. Ne de olsa, tekrar anlatılamayan öyküler unutulmaya mahkumdur ve her neslin bu mitleri yeniden keşfetmesi ve anlaması gerekir.
– Joanne Harris –
Maya Kitap Masal Kitapları (Çin, Rus, Türk, Hint, Kızılderili, Japon, Amerikan)
Karakarga gibi masalların son dönemdeki yükselişine kayıtsız kalamayan bir diğer yayınevi ise Maya Kitap oldu. Dünyanın farklı coğrafyalarından ilginç bir o kadarda eski masallarla bizi buluşturan Maya Kitap kitaplara biraz daha özenli bir şekilde hazırlanmış. İçlerinden bir Japon Masalları en sevdiğim olduğunu söyleyebilirim ( elbette ki çeviri ve basım hataları bir çok kitap gibi bu seride de mevcut.) Her bir kitabın içinden kitaba özel çıkan ayraçlar benim baya hoşuma gitti. Bu seri için de maalesef yazı çok uzamasın diye tek tek tanıtım yazısı girmeyeceğim. Bunun yerine kitapların listesini yapabilirim. Merak edenler muhtelif kitap sitelerinden bu kitaplar hakkında gerekli bilgiye rahatlıkla ulaşabilirler.
Çin Masalları
Rus Masalları
Amerikan Masalları
Kızılderili Masalları
Türk Masalları
Rus Masalları
Japon Masalları
Origamili Masallar Küçük Prens İle Origamiyi Keşfet
Sevdiğim masalcılardan biri Sema Yaylı origami ile masalı buluşturan bir tarzı var ve çok da güzel işler ortaya koyuyor. Kitabı ise Küçük Prens ile origamiyi ve masalı buluşturmuş. Çocuğunuzla hem etkinlik yapmak hem de masalların dünyasına kağıttan oyuncaklarla uçmayı düşünüyorsanız seveceğiniz bir kitap Origamili Masallar Küçük Prens İle Origamiyi Keşfet
Kitap Tanıtımı
Usta yazar Antoine de Saint-Exupéry tarafından kaleme alınıp resimlenen Küçük Prens kitabı ve origami sanatı ile tanışmam çocukluk yıllarıma dayanır. Küçük Prens’i okuyan herkes çok iyi bilir ki bu kitap her okunduğunda insana farklı bir duyguyu tattırır, başka bir dünyanın kapısını açar. Origami sanatında da durum bundan farklı değildir. Aynı kağıt birkaç değişik katlama ile farklı şekillere dönüşür. Her iki durum da beni çok etkilemiştir. Bu düşüncelerle çıktığım bu yolculukta Küçük Prens ile origamiyi birleştirmenin iyi bir fikir olduğunu düşündüm. Her şey bir düşünceyle başladı. Büyüdü, büyüdü… İşte, elinizde tuttuğunuz bu kitap ortaya çıktı.
Küçük Prens ile Origamiyi Keşfet kitabı çocukların:
* Davranış becerilerini geliştirir.
* Bilişsel gelişimi ve motor kaslarını güçlendirir.
* Geometri öğrenimine zemin hazırlar.
* Özgür ve yaratıcı düşünmesine yardımcı olur.
* Üretkenliğini arttırır.
Masal Araştırmaları 2
Prof Saim Sakaoğlu’nun 1999’da yayımlanan Masal Araştırmaları kitabının devamı niteliğinde olan Masal Araştırmaları 2 bu yıl raflarda gördüğümüz diğer bir masal kitabı. Masallar konusunda derinlemesine çalışan ve ilgilenen herkes için önemli kaynaklar arasında görebileceğimiz Masal Araştırmaları serisi bu seneki göze çarpan masal kitaplarından.
Kitabın Tanıtımı
Bu kitabın ilk cildi yayınevimizce 1999 yılında bilim dünyasına sunulmuştu. Prof. Sakaoğlu o tarihten sonra da masal araştırmalarına devam etmiş ve genç bilginlerin ve öğrencilerin yararlanabileceği çalışmalar ortaya koymuştur. İlk kitabından sonra konuya teorik yönden de eğilen yazarımız, bu çalışmasında kendine özgü görüş ve düşüncelerini de bilim dünyasına sunmaktadır.
Bu çalışma altı Bölüm ve Ekler’den oluşmaktadır. Genç araştırıcılar özellikle birinci bölümde masal ile ilgili yeni ve farklı görüşleri bulacaklardır. Ayrıca, edebiyat dünyasında yerini kesin hatlarla belirleyemediğimiz, özellikle ad konusunda tereddütlere düşülen Dede Korkut Boyları’nın halk arasında masallaşırken aldıkları şekillerde bu alana eğilenlere ışık tutacaktır.
Prof. Sakaoğlu’nun yayınlarımız arasında yer alan Gümüşhane ve Bayburt Masalları, Masal Araştırmaları ve Türk Masalları’ndan sonraki bu dördüncü yayınımızın da alanla ilgilenenlere olumlu katkılar sağlayacağına inanıyoruz.
Toprak Ana Masalları
2018’in tek seveceğim yanı bir çok farklı türde ve farklı çeşitlilikte masal kitabının bizlerle buluşması oldu. (Gerçi daha başka neyi sevilir bilmiyorum) Toprak Ana Masalları da bu güzellemenin arasına rahatlıkla girecektir. Dünyamızı adım adım tüketmeye giderken Toprak Ana’dan masallar dinlemeye ihtiyacımız var sanırım. Bence alın rafınıza yerleştirin okuyun okutun derim.
Kitabın Tanıtımı
“Hayvanlar sizin kardeşinizdir, Dünya size ne kadar aitse, onlara da o kadar aittir, bu yüzden Dünya’yı paylaşmayı öğrenmeniz gerekecek.”
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde biri bir masal anlatmış. Sonra bir başkası, sonra bir başkası daha… Kelimelerle yaratılan bu sihirli dünyaların sıradışı bir gücü var; diyar diyar gezip insanların kalbine dokunmak.
Toprak Ana Masalları’nın başrolünde bugün artık tehlike altında olan güzel dünyamız yer alıyor. Dünyanın farklı köşelerinde anlatılan bu masalların her biri, kadim bir öğreti taşıyor. Amazon Yerlilerinden ormandaki yangını söndürmek için çabalayan minicik bir kuşun öyküsünü dinlerken, bir Hint masalından doğanın dengesine müdahale etmememiz gerektiğini öğreniyoruz. Masallara inanan bir çocuğun azmiyle çiçek bahçesine dönen çorak toprakların hikâyesini ise Avustralya Aborijinleri anlatıyor bizlere…
Bu dokuz masalda Toprak Ana gökyüzüne, toprağa, denize ve hayvanlara saygı duymamız gerektiğini fısıldıyor kulağımıza.
Peri Masalları ve Yıkma Sanatı
Peri masallarının toplumsal tarihine bakışdan tutunda türün köklerine kadar bir çok konuyu bulacağınız Peri Masalları ve Yıkma Sanatı 2018 yılında Alfa yayıncılık tarafından raflarda yerini aldı. Kitap Grimmlerden Frank Baum’ kadar bir çok masalcının ve yazarın eserlerini incelemeye alıyor. Peri masallarının masum olmayan yüzüne tanık olmaya hazır mısınız?
Kitabın Tanıtımı
Peri masalı söylemi üzerinden türün toplumsal tarihine bir bakışla açılan kitap ardından bu türün köklerine dönüyor. Önce Straparola ve Basile’nin yazdıklarını inceleyerek İtalya’daki köklerine, ardından da Perrault, Grimm Kardeşler, Hans Christian Andersen, Oscar Wilde, George MacDonald ve Frank Baum’a dek uzanan geniş bir ustalar yelpazesi açılıyor önümüze. Geçen zaman içinde peri masallarının nasıl değiştiği Nazi Almanyası ve Walt Disney örneği üzerinden anlatılıyor. Peri masalı üretiminde kadın yazarların yıkıcı rolüne ve bu masallar aracılığıyla uygarlık standartlarının nasıl belirlendiği konusu da derin bir çözümlemeden geçiriliyor. Çağdaş peri masalları da unutulmuyor elbette. Dokuz ana bölümden oluşan bu kitap peri masallarının veya aslında hiçbir masalın göründüğü gibi olmadığını, sadece masal olmadıklarını anlamak isteyenler için mücevher niteliğinde kusursuz bir çalışma.
“Uzun zamandır bu konuda ortaya çıkmış en iddialı çalışma.” –The Times Educational Supplement
“Charles Perrault’dan 21. yüzyıla dek yazılı peri masallarının gelişimini izlerken, Zipes bunların ‘uygarlık’ üzerine bir söylem oluşturduğunu savlıyor . . . . Klasisizm ve klasik peri masalları kavramlarına açıkça politik bir kavrayış getirmeye çalışıyor.”
–The Journal of American Folklore-
Dayanılmaz Peri Masalı
Alfa galiba Jack Zipes kitapları ile peri masallarının bizdeki yerini değiştirmeyi hedefliyor. Bu yıl bir diğer Jack Zipes kitabı Dayanılmaz Peri Masalı da raflarda yerini aldı. Kitap temelde sözlü kültürle oluşup günümüze kadar ulaşan bu masalların bunu nasıl başardıklarını konu alıyor. Bu güzel kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Kitabı Tanıtımı
Sözlü kültür, yani masalların sözlü aktarımı bizleri her zaman birbirimize bağlamıştır. Peri masalları dünyanın dört bir yanındaki toplumların ilerleme süreçlerinde daima öncelikli bir yer işgal etmiştir. Günlük hayatımızda vazgeçilmez bir alışkanlık haline gelmişlerdir. Peki, ama peri masallarını bu kadar dayanılmaz kılan nedir? Kültürel evrimde nasıl bir işlevleri var? Bunlar Jack Zipes’ın yazdığı Dayanılmaz Peri Masalı adlı bu muhteşem araştırmada değinilen birbiriyle ilintili sorulardan sadece birkaçı.
Bu kitap, peri masalı tohumlarının serpilip gövermesini ve dünyanın en karşı konulmaz kültürel türlerinden biri haline gelmesini sağlayan mecraların tarihini keşfe çıkıyor.
Grimm Kardeşler’den Charles Perrault’ya, Giuseppe Pitrè’den La Fontaine’e, daha nice isimsiz anlatıcıya uzanan bir masalcılar geleneğine şahit olacaksınız. Mavi Sakal’dan Baba Yaga’ya, Kırmızı Başlıklı Kız’dan Pamuk Prenses’e, o çirkin cadılara ve kurtlara kadar tüm masal kahramanları gözünüzün önünden geçecek.
Unutmayın, kültürünüzü yaratan asıl şey size anlatılan ve sizi biçimlendiren masallardı
Nasreddin Hoca ve 1616 Fıkrası
Ta 15. yüzyıldan başlayarak Nasreddin Hoca’nın tüm hikayelerini bir araya getirip sunan bu kitap benim için 2018’deki en güzel hediyeydi. Nasreddin Hoca’nın o duyduğumuz bir çok fıkrasının yanında hiç tanık olmadığımız yüzü ile tanışmaya hazır olun. Kitapta sıralama tarihsel süreçe göre ilerliyor. Bu yüzden ilk hikayeleri anlamakta okumakta zorluk çekerseniz pek şaşırmayın. Ama hepsi benim kanımca güzel hikayeler.
Kitabı Tanıtımı
Nasreddin Hoca 15. yüzyıldan itibaren yazılı kaynaklara geçmiş bir ulu kişi… Nükteye, latifeye düşkün insanımızın çağdan çağa, dönemden döneme değişse de çok farklı kaynaklardan beslenmiş büyük bir “Nasreddin Hoca Fıkraları Külliyatı” oluşturduğu, bu külliyatı küçük bir kartopu gibi eskilerden bugünlere yuvarlaya yuvarlaya büyüttüğü, bir çığ haline getirip geliştirmeye, beslemeye devam ettiği de bir gerçek.
Dr. Mustafa Duman’ın uzun yıllar sürdürdüğü çalışmalar sonucunda hazırladığı Nasreddin Hoca ve 1616 Fıkrası adlı bu kaynak kitapta, Nasreddin Hoca hakkında en yeni bilgiler, yeni tespitler, kaynakları ve çeşitlemeleriyle 40 halktan ve 40 dilden derlenmiş, ona bağlı olarak anlatılan 1616 fıkra yer alıyor.
Kitabın ilk bölümünde Nasreddin Hoca konusundaki bilgi ve belgeler inceleniyor, fıkralarının yayılma alanları gösteriliyor, onun bazı fıkralarının sonradan Arap fıkra kahramanı Cuha’ya nasıl bağlandığı, bazı fıkralarının Binbir Gece Masalları’na nasıl girdiği belgeleriyle gösteriliyor. Kitabın fıkraları içeren bölümünde ilk olarak, 15. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar tarihlenen otuzdan fazla yazma kitaptan alınan 489 Nasreddin Hoca fıkrası yer alıyor. Basma Nasreddin Hoca kitaplarının prototipi olan Menâkıb-ı Nasreddin Efendi adlı yazmanın tamamı da burada yer alıyor. Fıkraların ikinci bölümünde ise, sözlü ve yazılı kaynaklardan derlenen toplam 1127 fıkraya yer veriliyor.
Şakacılığı, hazırcevaplığı ve keskin zekâsıyla Türk dünyasının ortak fıkra tipi olan Nasreddin Hoca, Türkiye’de ve dünyada en çok Nasreddin Hoca fıkrası içeren bu değerli çalışmayla bir kez daha gün ışığına çıkıyor.
“Nasreddin Hoca ve 1616 Fıkrası, kendisinden yararlanacaklara, belli bir birikime, hatırı sayılır bir deneyime, biraz da iyi niyete sahip iseler, çok şey verecek, Nasreddin Hoca konusunda artık eskisinden daha fazla şeyler bilmemizin gerekli olduğunu gösterecek, istersek bizi daha büyük zenginlikleri keşfetmeye zorlayacaktır.”
-M. Sabri Koz-
Şaman Masalları
Orta Asya’dan günümüze kadar yolculuğuna devam eden ve şamanlar tarafından anlatılan masalların derlemesi olan Şaman Masalları şamanların mistik atmosferinden dimağımıza ulaşıyor. Sibirya, Moğol ve Orta Asya Türk kültüründen izler barındıran bu kadim masallar size yeni bir dünyanın kapılarını aralayacak.
Kitabın Tanıtımı
En az 40.000 yıllık geçmişe sahip, kadim bir inanç sistemi olan Şamanizmde, Türk halklarının Kam, Tunguz-Mançuların ise Şaman olarak adlandırdığı figürün yeri oldukça önemlidir. Söz konusu bu adlandırmalar, farklılıklar söz konusu olsa da, hem Türk, hem Moğol, hem de Tunguz-Mançu dilleri, birçok araştırmacının bilinçsizce veya bilinçli olarak; ama ısrarla üzerinde durmaktan kaçındığı üzere “Altay dil ailesi”ne mensuptur.
Şaman masalları ve efsaneleri deyip de geçmemek lazımdır; çünkü bu söylenceler kadimliği kadar zenginliğiyle de bilinen Sibirya mitolojisi dünyasının ve daha önce Şaman: Doğa’nın Şifası Uyanınca adlı çalışmamızda da ifade edildiği gibi, hakkında ne kadar fazla şey yazılsa da, asla tam olarak ele alınamayan ve dolayısıyla büyük oranda gizemini korumaya devam eden Türk mitolojisinin kapılarını bizler için aralamakta, bu sihirli âleme bizleri adeta çağırmaktadır. Geleneksel söylencelere boşuna halk bilgeliği ansiklopedisi denmemektedir; çünkü insanlar varoluşları boyunca en içten duygularını, gerçek beklentilerini, esas düşüncelerini, inanış ve algılarını, hayal ettikleri dünyayı ve arzuladıkları toplumsal ilişkileri zamana karşı bilgileri koruyan bir data bankasıymış gibi masallar, efsaneler ve destanlara yüklemişlerdir. Bu nedenle bu engin deryalar mutlaka keşfedilmeli, okunmalı, araştırılmalı ve bilinmeli, ayrıca gelecek kuşaklara anlatılarak aktarılmalı, kısaca yaşanmalı ve yaşatılmalıdır.
Ay Zamanı Masalları
Masalları ile tanıdığımız Beyza Akyüz’ün Ay Zamanı Masalları kitabı da 2018’de raflarda gördüğümüz masal kitaplarındandı. Beyza’nın masallarını bir çoğumuz dinlemişizdir. Şimdi de bu masalları okuma zamanı.
Kitabı Tanıtımı
Ay’ın Döngüsünde Masalların İzinde
Yıllar yıllar evvel, kim bilir takvimin hangi yaprağında, laf ebesi, dilbaz bir öykü anlatıcısı varmış. İnsanlar onu dinlerken saatlerin nasıl geçtiğini anlamazmış. Derken bir gün aniden ortadan kaybolmuş. İnsanlar zamanla varlığını unutmuş. Fakat unutmayan biri varmış, has dinleyicisi Sürmeli kedi… İşte bu kitap Sürmeli kedinin masalcıyı arama hikâyesini anlatır. Anlatır da ne yaşar, ne yaşamaz onu dinlemek okuyucuya aittir…
Masallar, yokluk vadisinde açan çiçeklerdir.
Ondan gayri hiçbir şeye ihtiyacınız yoktur.
Ay, zaman dairesinde raks eder dururken,
insan, her mevsimde, ateşte ve yağmurda, kavgada ve aşkta,
mütemadiyen parlamak için
bıkmadan usanmadan iyi sözün sahibini arar.
Öyleyse anlatıcının sesini takip edin,
Ay tamamlanmadan evvel anlatacakları var.
Listenin eksikleri varsa efendim ilerleyen günlerde tamamlayıp ekleyebilirim. Yazılarımıza destek olmak için yorum yapabilir, paylaşıp başkalarının da okumasını sağlayabilirsiniz.
Lütfen okuyun okutun, payın paylaşın efendim…
Her ne kadar sürç-i lisan ettimse affola.
Muzip Masal Cini