Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde; develer tellal iken, pireler berber iken, bir gün adamın biri nedendir bilinmez düşmüş yollara. Az gitmiş uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş. O sanmış ki çok gitmiş, meğer bir arpa boyu yol gitmiş. Yürümekten yorulunca bir incir ağacının allına oturmuş. Epey de acıkmış. Hemen bir ateş yakıp karnını doyurmuş. Karnı da doyunca artık yorgunluktan gözlerini açamaz olmuş. Derin bir uykuya dalmış. Bu arada yaktığı ateş ağacın kuruyan gövdesini sarmaya başlamış. Meğer ağacın dallarının birinde bir de yılan varmış. Zavallı yılan ateşin ortasında kalmış. Tıslamış mıslamış derken adam uyanmış. Bakmış ki,…
