fbpx

Devenin Arkadaşları (Kazdağı Masalları)

Evvel zaman içinde deve tellal iken yaşadığı Kaz dağında bir tilkiyle tanışmış. Ormanda yürürlerken sıska bir çakal çıkmış önlerine.  İyi kalpli deve çakalın haline üzülmüş ve tilkiyle çakal devenin kılavuzluğunda yiyecek aramaya koyulmuşlar.  Dağ bayır gezinirlerken deve çok güzel türlü otlarla karnını doyurup güçlenmiş, ama tilkiye çakal av bulamaz olmuşlar.  Çakal, arkadaşı tilkinin kurnazlığına güvenerek bir çare bulmasını istemiş. Tilki de açlıktan kıvrandığı için vahşi arkadaşının gücüne güvenerek,

-“Çakal kardeş” demiş, “biz av bulamazken deve gittikçe semirdi. Onu yemekten başka çaremiz kalmadı. Besili bir deveden daha güzel av mı olur?”

Deveyi oyuna getirmek için tilkinin aklına bir fikir gelmiş ve onlara bir bahis önermiş:

-Üçümüz de bugüne kadar yediği şeylerin adını saysın. Eğer hangimiz sayamazsa öbürleri onu yesin. Saf deve bunun bir oyun olduğunu sanarak kabul etmiş.

Tilki hemen çakala dönerek sormuş:

-Say bakalım çakal kardeş, neler yediğini.

Çakal hemen sayıvermiş avlarını:

-Kaz, tavuk, ördek, tavşan.

Tilki de eklemiş hemen ardından:

– Tavuk, kaz, üzüm, tavşan.

Sıra deveye gelmiş. O da “ot yerim” deyince,

– “Olmaz,” demişler, “hangi otları yediğini saymazsan kaybedersin ve seni yeriz.”

Deve, sonunda bunun bir oyun olmadığını, kendisine kurulan bir tuzak olduğunu anlamış.  Biraz düşündükten sonra boynunu bükmüş:

– Yediğim otların adlarını bilmiyorum, siz kazandınız. Ama beni yemeden önce nalımda yazılı olan babamın vasiyetini bileyim de öyleyim. Benim okuma yazmam yok, siz okur musunuz bana?

Ağzı sulanan çakal sevinçle öne atılmış ve yaklaşıp devenin nalına dikmiş gözlerini. Çakalın tam hedefte olduğunu yandan izleyen deve de öyle şiddetli bir çifte savurmuş ki, çakal beş-altı metre ötedeki kayaya çarpıp parça parça olmuş.

Olayı şaşkınlıkla izleyen tilki korkuyla ormana kaçmış ama orada bir tuzağa yakalanmış. Kötü arkadaşlarından kurtulan deve de adını bilmediği bin bir türlü otlarla bezeli Kaz Dağı’nın tepesine doğru yola koyulmuş.

 

 

(Alican Dede’den)

 

Sarı Kız ve Kazdağı Masalları

Hazırlayan: Cansever Eyüboğlu

Mayıs 2008

Simge Yayın

Muzip Masal Cini

Masallar üzerine ve masallara dair her şeyi heybesine doldurmuş bir masalcıdır Muzip Masal Cini. Bu bakımdan kendi masallarını ve Ribelyus adlı masal evreninde yaşananları naklederken başka hikayelere de misafir olur. Uzun lafın kısası masalların anlatılmayıp unutulmaya yüz tuttuğu bu yüzyılda yeniden masal anlatabilmek adına beyhude mücadeleye girmiş bir hayal kahramanıdır. Aynı zamanda anlatıla anlatıla günümüze kadar yolculuğuna devam eden masalların toplanması, derlenmesi ve arşivlenmesi gibi çalışmaları kendine görev addetmiştir. Muzip Masal Cini hem masal yazmak hem de unutulmaya yüz tutmuş masalları kayıt altına alıp arşivlemek üzerine hayat bulmuş bir hayali kahramanın gerçek dünya ile masalsı mücadelesidir.

Henüz Yorum Yapılmamış

Yorum Yapın

Eposta adresiniz yayınlanmayacak.