Fesleğenci Kız (Kazdağı Masalları)

Fesleğenci Kız (Kazdağı Masalları)

Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde Kazdağı’nda yaşlı bir çiftçi üç kızıyla birlikte yaşarmış.Birbirine çok seven baba ile kızları, mutluluk içinde yaşayıp giderlerken günün birinde yaşlı çiftçi hastalanıp ölmüş. Kızları günlerce ağlamışlar iyi kalpli babalarının ardından. Elden ne gelir? Sonunda zavallı kızcağızlar yokluk, yoksulluk içinde kalakalmışlar.

Bir gece en küçük kız rüyasında, bahçedeki fesleğen ağacının dibinde dokuz küp altının gömülü olduğunu görmüş. Önceleri pek aldırmamış buna, ama birkaç gece daha aynı rüyayı yine görünce kardeşlerine anlatmış.

Üç kız kardeş, hemen kolları sıvayıp fesleğenin dibini kazmışlar ve gerçekten de dokuz küp altın çıkmış topraktan. Sevinçle birbirlerine sarılan kardeşler, hemen küpleri eve taşımışlar.

Üç kız kardeş kendilerine güzel bir ev yaptırmışlar. Bahçeyi de düzenleyip fesleğeni göçürmüşler. Yeni evleri sarayın karşısındaymış. Her gün sırayla bahçelerine inip fesleğeni sulamaya başlamışlar.

Sarayın bahçeye bakan balkonundan padişahın oğlu merakla üç kız kardeşi izlermiş.

Bir akşam, büyük kız bahçede fesleğeni sularken, padişahın yakışıklı ve akıllı oğlu seslenmiş:

– Fesleğenci kız, fesleğenci kız! Her akşam fesleğen sularsın, fesleğenin yaprağı kaç?

Kız hem utancından hem de yanıtı bilmediğinden hemen içeri kaçmış. Ertesi gün ortanca kız çıkmış bahçeye, fesleğeni sulamaya başlamış.

Padişahın oğlu, ona da aynı sözlerle laf atmış:

– Fesleğenci kız, fesleğenci kız! Her akşam fesleğen sularsın, fesleğenin yaprağı kaç?

Ortanca kız da ablası gibi utanmış ve yanıt vermeden içeri kaçmış.

Üçüncü gün küçük kız çıkmış fesleğeni sulamaya. Padişahın oğlu, kızı bahçede görür görmez yine sormuş:

– Fesleğenci kız, fesleğenci kız! Her akşam fesleğen sularsın, fesleğenin yaprağı kaç?

Çok akıllı ve zeki olan küçük kız, padişahın oğlunu yanıtlamış hemen:

– Bey paşa olmuşsun, geceleri camdan bakarsın, gökyüzünde yıldız kaç?

Padişahın oğlu aldığı akıllı yanıttan ve güzel kızdan o kadar çok etkilenmiş ki, hemen ilk bakışta ona aşık oluvermiş. Ve onu saraya davet ederek evlenme isteğini bildirmiş.

Kırk gün kırk gece düğün dernek yapılmış. Prensle fesleğenci kızın mutluluğu bir ömür boyu sürmüş. Fesleğen ağacı da aşk bahçesinde sevgiyle büyümüş.

(Şerife Nine’ den)

Sarı Kız ve Kazdağı Masalları

Hazırlayan: Cansever Eyüboğlu

Mayıs 2008

Simge Yayın

Muzip Masal Cini

Masallar üzerine ve masallara dair her şeyi heybesine doldurmuş bir masalcıdır Muzip Masal Cini. Bu bakımdan kendi masallarını ve Ribelyus adlı masal evreninde yaşananları naklederken başka hikayelere de misafir olur. Uzun lafın kısası masalların anlatılmayıp unutulmaya yüz tuttuğu bu yüzyılda yeniden masal anlatabilmek adına beyhude mücadeleye girmiş bir hayal kahramanıdır. Aynı zamanda anlatıla anlatıla günümüze kadar yolculuğuna devam eden masalların toplanması, derlenmesi ve arşivlenmesi gibi çalışmaları kendine görev addetmiştir. Muzip Masal Cini hem masal yazmak hem de unutulmaya yüz tutmuş masalları kayıt altına alıp arşivlemek üzerine hayat bulmuş bir hayali kahramanın gerçek dünya ile masalsı mücadelesidir.

Henüz Yorum Yapılmamış

Yorum Yapın

Eposta adresiniz yayınlanmayacak.